Notlar
İnözü Vadisinde Serpme Kahvaltı Dahil !
Batı Karadeniz’in aktif turizm kentlerinden olan Bolu bu kez bizleri Abant-Gölcük’e konuk ediyor. Ankara ve İstanbul gibi iki büyük kentten 3 saat gibi kısa süren bir yolculuk ile ulaşılan bu iki doğa harikası yer, hafta sonu kaçamağının en çok tercih edilen mekânlarından.
Ankara çıkışlı Abant-Gölcük turunda otoban üzerinden giderken Bolu şehir merkezini solumuzda bırakıyoruz ve Abant yoluna doğru giriş yapıyoruz. Ağaçlık alanlarla çevrili bu yol üzerinde butik oteller, geneli ahşap konseptli restoranlar bulunuyor. Bu restoranlar genellikle alabalık tesisi olarak geçmekte.
Yeşilliklerin arasından geçerek ulaştığımız Abant Gölü Tabiat Parkı her mevsim bizleri büyüleyen bir görüntüye sahip. Flora ve fauna bakımından zengin olan göl çevresinde sarıçam, karaçam, kayın, meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç, fındık, kuşburnu, böğürtlen vs. ağaçları bulunmaktadır.
Abant turunda göl çevresinde yapacağınız yürüyüş ve çekeceğiniz fotoğraflar sizi oldukça rahatlatacak. Ayrıca göl çevresini fayton ile de gezebilirsiniz ya da ata binebilirsiniz. Abant’a girdikten sonra sol tarafınızda kalan köy pazarından yöresel ürün alışverişi ve hediyelik eşya alışverişi yapabilirsiniz. Pazar esnafı gerçekten çok candan insanlar.
Gezdik, yürüdük, alışveriş yaptık derken acıkmaya başladık. Abant-Gölcük turunda yemek olarak genellikle mangal tercih edilmektedir. Özellikle kışın soğukta, kar üzerinde göl manzarasına karşı yediğiniz mangalın tadı 2 kat daha güzelleşiyor. Mangal dışında münferit olarak gelenler için Abant yolu üzerinde bulunan alabalık tesisleri de iyi bir alternatif.
Abant-Gölcük turlarında gezip görülmesi gereken bir yer de Abant Gölü Tabiat Parkı içerisinde bulunan ziyaretçi tanıtım merkezi. Burada Bolu mimarisinin örneklerini yansıtan maket evler, tabiat parkının maketi, doldurulmuş hayvanlar yer almaktadır.
Abant-Gölcük turu genellikle günübirlik olarak yapılmaktadır. Fakat Abant’ın her mevsim keyfini çıkarıp, burada birkaç gün geçirmek isteyenler için göl etrafında oteller mevcuttur. Gecelik konaklama ücreti dönemsel olarak değişen bu oteller her mevsim oldukça rağbet görmektedir.
Abant’taki geziyi noktalayıp Bolu şehir merkezinden geçerek, yemyeşil ağaçların bize eşlik ettiği bolca virajı olan yoldan Gölcük’e ulaşıyoruz. Burası gerçekten muhteşem. İnsan huzur veren farklı bir havası var bu küçük yapay gölün. Abant Gölü tabiat parkı kadar büyük bir alana sahip olmasa da ormanlık bir arazi içerisinde yer alan ve çevreye zarar vermeden piknik yapabileceğiniz hafta sonu kaçamaklarının en çok tercih edilen destinasyonlarından.
Abant-Gölcük turlarına ait fotoğraflarda sıklıkla rastladığınız o küçük evi bilmeyen yoktur. Herkesin aklından “Bu evde bir gece kalsam.” düşüncesi geçse de bu ev halka açık bir konaklama tesisi değil maalesef. Orman Bakanlığı’na bağlı bir misafirhane olan bu evde devlet büyükleri konaklama yapabiliyor. Gölün en güzel aksesuarı olan bu eve yazın bir de nilüferler eklenince manzaranın tadına doyum olmuyor. E tabi kışın da bize en güzel manzarasını sunuyor Gölcük. Donan gölün üzerinde düşen evin yansımasını fotoğrafladıktan sonra elde ettiğiniz bu güzel fotoğrafa hayran kalacaksınız.
Göl etrafında yapacağınız yürüyüş en fazla yarım saat sürecektir. Yürümek istemeyip bisiklet veya golf arabası kiralayıp da gezebilirsiniz. Yürüyüp yorulduktan sonra göl manzarasına karşı kahve yudumlayabileceğiniz küçük de bir kafe bulunuyor burada. Ayrıca kışın içinizi ısıtacak bir salep içip şömine başında ısınacağınız bir ortam da sunuyor size bu kafe. Yöresel ürün veya hediyelik eşya alışverişi yapabileceğiniz bir market de bulunuyor.
Ankara çıkışlı turlarda en çok tercih edilen bu iki doğa harikası her hafta akın akın gelen misafirlerini en güzel manzarasıyla karşılıyor.
İptal Şartları |